Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, metronun bu bölgede tarihin en önemli yerey yönetim projesi olduğunu vurgulayarak, “Metro demek kente yeni bir değer katmak demek. Eğer bir kenti marka kent haline getirmek istiyorsanız yapacağınız böyle vizyon projeleriyle o kenti marka kent haline getirebilirsiniz” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 4 kanalda aynı anda yayınlanan ‘Gündem Özel’ programının canlı yayın konuğu oldu. 3 yılın değerlendirmesini yapan Başkan Seçer, Mersin’in herşeye layık olduğunu söyledi. Mersin’i bir fırsatlar şehri olarak nitelendiren Seçer, “Aslında Türkiye’nin bir özeti, minyatürü bir kent burası. Kent turizm anlamında yeterince tanınmıyor. Düşünün bir nadide çiçeksiniz, çok müstesna bir çiçeksiniz ama keşfedilmemişsiniz. Ben Mersin’i ona benzetiyorum. Mersin’i tanıtmak zorundayız” diye konuştu.
Seçer, tarımın da turizmin de ilk yatırımı çok yüksek, maliyetli sektörler olduğuna değinerek, devlet tarafından desteklenmezse bu alanları yaşatmanın mümkün olmadığını söyledi. Tarım ve turizmin ülke ekonomisine çok önemli katkılar sağladığını anlatan Seçer, “Her şey tabi ki bir kenti, bir ülkeyi yönetirken ekonomi değildir. Çünkü devlet tüccar değildir, devlet sosyaldir. Devlet sosyal politikalara da önem vermeli, değer vermeli, istihdam politikaları olmalı. O açıdan turizmi ve tarımı önemsiyorum” şeklinde konuştu.
“Metro demek kente yeni bir değer katmak demek”
“Metro bu bölgede tarihin en önemli yerel yönetim projesi” diyerek temelini attıkları metronun detaylarını paylaşan Seçer, “Metro demek kente yeni bir değer katmak demek. Eğer bir kenti marka kent haline getirmek istiyorsanız yapacağınız böyle vizyon projeleriyle o kenti marka kent haline getirebilirsiniz. Biz de Mersin’i marka kent yapmak istiyorsak sıra dışı işler yapmamız lazım. Bugüne kadar gelinmiş, ‘metro yapacağız, raylı sistem yapacağız’. Yıllar geçmiş, vatandaş beklentiye girmiş ama bir şey yapılamamış. Biz geldik yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Metro için ilk etapta harcayacakları 4 milyar liranın 900 milyon lirası için borçlanma yetkisini Meclis’ten alalı 9 ay geçtiğini ifade eden Seçer, prosedürlerin zaman kaybettirdiğini söyledi. Seçer, “Temeli atıldı, inşaat başladı. Buradan Mersin halkına da duyurmak istiyorum. Bazı tezviratlar ve yanlış propagandalar da yapılıyor. ‘Acaba metro yapmıyor mu, ne oldu metro, hani temel atılmıştı?’ diye. Bizim ilk bir nolu istasyonumuz eski otogar dediğimiz bölgeden devam ediyor. İkinci istasyonumuz şu anki tren garının olduğu bölge. Koruma Kurulu’ndan bir iznimiz gerekiyordu. Geçtiğimiz hafta o izin de çıktı. İkinci istasyonumuz orada devam edecek. Üçüncü istasyon Özgür Çocuk Parkı’nın olduğu bölge. Böyle böyle devam edecek. Benim finansman ihtiyacım var ve borçlanma yapacağım. Ben 9 aydır imza beklersem işim sıkıntıya girer. Bir an önce gereğinin yapılması lazım. Bunu Cumhurbaşkanlığı, Yatırım Programına almışsa finansman için Hazine’nin gerekli imzayı atıp bir an önce benim önümü açması lazım” dedi.
“Belediyecilik herhalde insanın gönlüne girmek olsa gerek”
Mersin’in yoksul ve zengini fazla olan ve iki kesim arasında uçurumlar bulunan bir kent olduğunu ifade eden Seçer, yoksulluk ve açlık sınırının altında kalanlara destek verdiklerini söyledi. Seçer, “Belediyecilik de herhalde insanın gönlüne girmek olsa gerek. Biz bu felsefeyle hareket ediyoruz. Sizin vatandaşlarınız açsa ona yaptığınız yolun bir kıymeti yok. Biz bu gerçeği gördük Mersin’de” diye konuştu.
Ücretsiz ekmek, sıcak yemek, hasta vatandaşlara evde bakım ve evinin temizliği, gıda yardımları gibi hizmetler için “Biz aslında olması gerekeni yaptık” diyen Seçer, “Bunlara sosyal yardım demek bana yanlış geliyor. Neticede toplanan vergilerde herkesin hakkı var. Bir anlamda biz merkezi hükümetin topladığı vergilerden bize gelen payları yani o vatandaşın hakkını adaletli bir şekilde dağıtmak için aracıyız belediye olarak, belediye başkanı olarak. Biz de tam bunu yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Kadın çalışanlarımızın oranı yüzde 22’lerin üstüne çıktı”
Yerel Eşitlik Eylem Planı’nı hayata geçiren ilk belediye olduklarını vurgulayan Seçer, çalışanlarla yaptıkları toplu sözleşmeye de eşine şiddet uygulayan personelle yollarını ayıracakları konusunda bir madde koyduklarını anımsattı. Seçer, kadınların çalışma hayatına daha fazla dahil edilmesinin gerekliliğine vurgu yaparak, “Biz yönetime geldiğimizde toplam çalışanlarımızın içerisinde kadın çalışanlarımızın oranı yüzde 18 bile değildi. Şu anda o oran yüzde 22’lere, hatta bir miktar da üstüne çıktı. Biz her geçen gün bunu artırmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Kültür Park içerisinde Dijital Kütüphane inşaatının da devam ettiğini ifade eden Seçer, eğitime çok farklı bir sayfa açtıklarını vurgulayarak, eğitim ve öğretimi destekleme kurs merkezlerinden öğrencilerin sınav ücretlerinin karşılanmasına, öğrenim yardımlarından yurt konusuna kadar pek çok konuya değindi. Seçer, eğitimde fırsat eşitliğine katkı sunduklarını vurgulayarak, “Zaten sosyal devlet, sosyal belediyecilik de bundan ibaret” dedi.
Hizmet ederken hiç yorulmadığını ve insanların hayır dualarını almanın kendisini mutlu ettiğini ifade eden Seçer, “Mersin çok daha iyi şeylere layık. Hepsi de olacak. Daha düzenli, daha yeşil bir kent olacak. Bütün canlı varlıkların huzur içerisinde yaşadığı bir kent burası. Çok daha huzurlu ve müreffeh olacak. Ben Mersin’e şunu söylüyorum sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da parlayan yıldızı Mersin” diye konuştu ve yatırımcıları kente davet etti.