Mersin Büyükşehir Belediyesi, 3 Ocak Mersin’in düşman işgalinden kurtuluşunun 101.yıldönümü nedeniyle düzenlediği etkinlikte, sanatçı Turhan Alıcı’nın sunumuyla Nazım Hikmet’in eserlerinden birisi olan Kuvayı Milliye Destanını Mersinlilerle buluşturdu.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayında düzenlenen ‘Türkü, Şiir ve Slaytlarla Kuvayı Milliye Destanı’ gösterisinde, Turhan Alıcı ve diğer sanatçılar, Nazım Hikmet’in Kuvayı Milliye Destanını seslendirdi. Mersinlilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte sahne alan sanatçılar, türkü, şiir ve slaytlarla Kurtuluş Savaşı mücadelesini, katılımcılara adeta yeniden yaşattı.
Etkinlik sonunda tüm ekip adına Turhan Alıcı’ya teşekkür eden ve çiçek takdim eden Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, “Böyle güzel bir geceyi bize yaşattıkları, birçok şeyi bize hatırlattıkları için Turhan Alıcı ve bütün müzisyen-sanatçı arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Böyle bir etkinliğin içinde yer aldığımız için çok mutluyuz. Bize, vatan bilincinin ne kadar güçlü ve önemli olduğunu, vatanseverlik duygusunun da ne kadar büyük bir olgu olduğunu içimizde hissettirdiniz tekrar” dedi.
“İnsanlar, asıl unutulduğu zaman ölür”
Sanatçı Turhan Alıcı ise, insanların anılmadığı, konuşulmadığı zaman gerçekten öleceğini belirterek, Kurtuluş Savaşı’nda şehit olanların, anıldıkları sürece ölmeyeceklerini söyledi. Alıcı, “Bu insanlar bize bu toprakları vatan yapan insanlar. Tabi ki asla onlara borcumuzu ödeyemeyiz. Ama biz şimdi onlara bir Fatiha okuduk, onları andık. İnsan anılmadığı, konuşulmadığı, biz onları unuttuğumuzda ölür. Kurtuluş Savaşı’nda o cephede ölmedi o insanlar. O insanlar biz onları unuttuğumuzda ölecekler. Yanınızdakine, komşunuza, diğer arkadaşınıza söyleyin. Bir belgesel izleyin, bir tane kitap okuyun, iki tane öyküye bakın. Biz bunu yapabiliriz. Borcumuz var, asla ödeyemeyiz, ama yaparız. Bazı şeyler için, bir diğerini beklemen gerekmiyor, onu sen yapabilirsin. Varlığın bir zenginlik, senin bilmediğin kadar çok büyük bir zenginlik, yokluğun ise çok büyük bir yoksulluk olacak. Herkes kapladığı yeri aydınlatacak” ifadelerini kullandı.