Mersin Büyükşehir Belediyesince, sinek ve zararlı haşere gruplarına karşı rutin olarak sürdürülen mücadele çalışmalarının, yaz mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte daha da hızlandığı bildirildi.
Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi ekipleri, 13 ilçenin tamamında donanımlı personel ve araç gereçleri ile sivrisinek, ergin, karasinek, larva, fare ve diğer zararlı haşere gruplarına karşı ilaçlama çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. İlaçlama konusunda doğal hayat ve biyolojik dengeyi göz ardı etmeden hareket eden ekipler, haşerelerin üreme alanlarında Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen ve Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan ilaçlar ile bilimsel programlar doğrultusunda uygulamalar yapıyor.
100 binden fazla üreme noktasında çalışmalar yürütülüyor
Ekipler, Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde yer alan göletler, havuzlar, rögar ve kapaklar, bataklıklar, doğal çukurlarda biriken yağmur suları, sulama kanalları, su kuyuları, inşaat temeli çukurlarında biriken sular, su varilleri, bodrumlarda oluşan su birikintileri, eski otomobil lastikleri, foseptikler, menfezler, kanallar, durgun su birikintileri, dere yatakları, metruk alanlar ve çöp konteynerleri gibi yerlerde haşere ile mücadele çalışmaları yapıyor. Mersin genelinde tespit edilen 100 binden fazla üreme noktasında, kaynağın türüne göre tüm yıl mücadele sürdürülüyor. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi ekipleri, 412 personel, 111 ilaçlama aracı, 14 termal fog ilaçlama aracı, 82 atomizer, 92 el dumanlaması, 95 ULV, 16 mistblower ile çalışmalarına devam ediyor.
Su birikintileri ilaçlanıyor, obruklar kapatılıyor
Sinek ve diğer haşerelerin oluşmaması için su birikintilerini düzenli olarak ilaçlayan ekipler, dere yataklarında oluşan obrukları da kapatıyor. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesinde uygulamacı olarak görev yapan Resul Sarı, son olarak dere yataklarından oluşan Mezitli Şahin Tepesi’nde çalışma yürüttüklerini söyledi. Obrukların içine su dolduğunu, sinekle mücadele için obrukları kapattıklarını ifade eden Sarı, “Çevremize daha fazla ilaç sarf etmemek için bu şekilde kapattığımız zaman en azından obruklarda su birikintisi olmuyor ve sinekle mücadele etmiş oluyoruz. Doğal bir mücadele yürütüyoruz. Ayrıca bütün obrukları kapatmıyoruz. Bazı obrukları yabani hayvanların yaşamı devam etsin diye açık bırakıyoruz. Onlar da yaşamlarına devam ediyorlar” dedi.